otobüsün camıyla, gözlerim arasında
ıslak bir şehirden kilometrelerce uzakta
25 yaşlarında bir kızın karmaşıklığında
30'lu yaşlarındaki adam
ve zaman en büyük yalan...
buğulu bir kaç ağaç göreceksin
tepe, bayır, dağ, yol
köprüden geç
denizin hemen ilerisinde
sırtını verdin mi karşına çıkacak
gözyaşı yüklü, siyah mateminde küçük bir şehir
ve sessizce yürüyeceksin...
köhne rutubeti parfüm gibi giyinmiş üstüne
yıkık dökük bir otel odası
gıcırdayan yatak sancılarıyla
karıncalı bir televizyon sesinin kulak pasında
düşlemek bir an seni
şişesinden Fransız öpücüğü almak, bir biranın
çıkmak hasret yolculuklarına...
saatler gösterirken çakırkeyfi
içlenmek belki sigaranın izmarite sömürülmüş sevdasında
başımı yastığa koyup, gecenin sessizliğinde
uyumak belkide duman altı
ya da susuz kalmış bir derenin vıraklayan orkestrası eşliğinde
bir kurbağaya dönüşmeyi istemek
bırakmayan özleminde
bir gün çıkagelir
ve beni öpersin diye!
K.EREĞLİ 04 Haziran 2014
Alper Can Aydın
